15 Ekim 2010 Cuma

Gün-lük

Şey.
Bitmeyen yetersizlikler içinde belki bir iki kişiydi seslerini duyuran.
Duyulanların sayısıysa meçhuldü ama,
Biz hala uzun koridorlarda sarhoş sarhoş geziniyorduk,
Koridor karanlık ve tozluydu da.
Ah, bir de unutulamayan kediler vardı.
Onlar melankolikti, gözleri daima bir şeyleri savunur gibiydi ve
İsyanları vardı(ben de kedileri hiç sevmezdim,haberleri olsun).
Hotel California mıydı burası?
Bir sene bekleyip kavuşamayan sevgililerin ölü ruhlarının sonsuza kadar birlikte olmasına sahne oluyordu ya.
Bir zaman vardı bir yerlerde saklanmış,
Sarmaşıklarla bezenmiş minik şirin evler gibiydi.
Sevdikleriniz, onların içindeki yaşlanmakta olan bedenler,
Sevmedikleriniz, eve dışardan bakan yabancılardı.
Aslında dünya aykırıydı.
Yazılar uzadıkça sıkardı, bilirdik
Ve kısa keserdik.
Kıssadan hisse yani.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder