14 Aralık 2010 Salı

aferin, otur sıfır.

Biz yıllar sonra blog alemine gelip yazı yazarız ve
Solda duran Doğadan- Böğürtlenli çaya öyle bir göz atarız.
Saç kurutmak için bahaneler türetip yaratıcılığımızı kullanmayı seçeriz.
O değili ben bir film çekeceğim ilerde, kaçıncı yüzyılda bilmem.
Filmin en başında(NOT: film baştan çok klasik gelebilir ama ergeniz, ihtiyaçlarımız doğrultusunda yöneliriz), Pudra'nın isteği üzerine yere sabitlenmiş ya da hareketli(karar vermedim henüz) bir kamera, ve önünden geçen yüzlerce ayak olacak.
Sonrasını nasıl bağlarım bilmiyorum ama tema şöyle:
Reklam yapmak gibi olmasın ama en büyük D&R'dan daha büyük bir bu tarz ortama giden bir kız grubu, içinde baş kahramanımız CCC. CCC hani bir sürü kalemlerin olduğu bölümler olur ya, o bölümde kalemleri gözünden geçirir. Ve aklına, kalemlerin rengini görmemiz için konulan post-it parçalarına bir not bırakmak gelir, bırakır(notun içeriği henüz bilinmemekte, fakat notta birilerine seslenilmekte).
Ardından belki aynı gün belki sonraki,sonraki gün, diğer bir kahramanımız MMM, asosyal yaşantısında tek sosyallik olan bu mekana gelir ve kendine yeni bir kalem ararken post-it arasına sıkıştırılmış bir not bulur.
Kahramanlar burdan konuşmaya başlarlar ama, birbirlerini fazlaca merak etmelerine rağmen tüm gün boyunca oralarda bir yerlerde saklanıp diğer kahramanın kim olduğunu öğrenme cesaretini bulamazlar kendilerinde.
Devamı yok. henüz gelemedi, son 4-5 aydır. ama kahramanımı bulup çekmeye başlarsam, haber veririm emin olun.
Sevgiler.

2 yorum:

  1. Ohww harikaydı, sevdim. mmm bi de bende film çekmeyi düşünüyorum içinde aşk - meşk 2 bakış olmayan.

    YanıtlaSil
  2. aşk demek duygu demek. duygu demek film demek. film demek sanat demek. aşk yok demek sanat yok demek.

    YanıtlaSil